Bir UTMB OCC Macerası-Hayali


Bir UTMB OCC Macerası-Hayali

Nasıl başlasam ama haydi bakalım.
30 Ağustos saat 06:10 Chamonix’ten yarisin baslangic noktasina Orsieres’e doğru yoldayım. Otobüste derin bir sesszilik, koşucular dinlenip, konsantre olmaya çalışıyor, benim de son 2-3 ayım aklıma geliyor.



Yarış antrenmanda kazanılır!
Bu benim son 2 senedir mottomdu ama ne kadar antrenman yapmıştım ki. İznik 90k için 4 aylık hazırlık döneminde yaklaşık 800k koşarak hazırlanmış ve yarışı hedef sürede bitirmiştim. OCC, 55k için de böyle olacaktı ama Haziran ayı ortalarında sağ diz iç menisküsümü merdivenden düşüp yırtmıştım ve antrenman yapamıyordum. Mayıs ayında toplam 16 saat, Haziran’da 6.5 saat, Temmuz’da 2.5 saat, Ağustos’ta ise sadece 5 saat koşmuştum. Koşamasam da bu dönemde güçlendirme ve pilatese ağırlık verdim.





Büyük Heyecan OCC Başlıyor!
Parkurun ismi OCC neden mi? Orseires’ten başlayıp Champex-Lac’tan geçip Chamonix’te bitecek.  Bir diğer deyişle İsviçre'de başlayıp sınırı dağlarda geçip Fransa'da yarışı bitireceğiz. Geçilen şehirlerin ilk harflerini birleştirince; ne görelim OCC. Yarışın başlamasına dakikalar var. Fransızca, İngilizce, İtalyanca anonslar yapılıyor. İngilizce anonsta yarışı 52k olduğunu söylüyor sunucu ve benim keyfim biraz daha artıyor. 55k parkur 3k kısalıyor hiç de fena değil ancak yarışın sonunda 52k’yı geçtikten sonra sunucuya yarışın sonlarına doğru içimden, dışımdan saydıracağım.
Toplamda 60k koştum ve yaklaşık 3.500mt yükseklik kazancı ve aynı seviyede kaybı vardı.



Teknik data da aşağıdaki gibi.




Başlangıca 10dk var 1 enerji jel içiyorum. Yarış başlıyor Alperen’le anlaştık, olabildiğince birlikte gideceğiz. Kalabalık içinde ilerliyoruz. Hemen başlarda tirmanmaya basliyoruz.







Üzerimizde yağmurluklar var ve inanılmaz terliyoruz. Yaklaşık 2k sonra yağmurlukları çıkarmak için duruyoruz ve devam ediyoruz. Yokuş bitiyor ve yokuş aşağı olan bölümde Alperen’i kaybediyorum, devamli arkama bakıyorum ama yok. 500mt gittikten sonra 3-4 dak.bekliyorum yine yok ve yola devam ediyorum. Telefonla da arayıp devam ettiğimi söyleyeceğim ama telefonu kapalı. Ardından tek sıra halinde ilerleyeceğimiz ilk yokuşa geliyoruz önümde Alperen’i görüyorum, bir ara ihtiyaç molası için durduğumda beni geçmiş. Hep gözümün önünde, yetişemiyorum  ve birlikte devam ediyoruz. 6km sonrası yine tırmanıyor ancak 8.kmde bu kez tek kişilik patikada ilerliyoruz kuyruk oluşmuş ve yavaş yavaş ilerliyoruz. Buralarda pace 19’a kadar çıkıyor.



Muhteşem manzaralarla yola devam edip ilk CP’ye (Kontrol Noktası) Champex-Lac’a ulaşıyoruz.


Hedefimiz Champex-Lax’tan 10.16’da çıkmak ve bu plana 10.09. ile uyuyoruz. Alperen ve Meltem ile 36km Vallorcine’e kadar nerdeyse birlikte koşup, yürüyeceğiz.

İlk Cutt off saat 14:30’da Trient’te ve oraya kadar yaklaşık 16k mesafe, 1.000 mt yükseklik kazancı kazanıp 1.000mt de kaybedeceğiz.   
Trient yolunda ara hedef La Giete ulaşmak; 754mtlik bir yükseklik kazancı var. Batonlarımıza kuvvet tırmanmalara doyamıyoruz.

Yarış Şimdi Başlıyor!
Yokuşları tırmanıp inerek ve dinlenerek saat 13:45 civarında 14:30 cut off zamanı olan Trient’e varıyoruz. Son 16 km’deki pace’m yaklaşık 12.00 seviyelerinde. Saat 13:55 gibi kontrol noktasından geçiyoruz ki planın 35 dakika önündeyiz ki bu da ekstra bir motivasyon oluyor. Ama biz henüz yokuşla karşılaşmamış olduğumuzu bilmiyoruz ve Catogne’ye ulaşmak için 828mt’lik bir irtifayı 4.9km içinde almamız gerekli. Bir süre düz gittiğimde her şeyin daha da kötüleşeceği çünkü mesafe azalıyorsa ve kazanım yoksa eğimin daha da artacağını koşu kafasına rağmen maalesef anliyorum. Les Tseppes’e çıkan yokuşlarda eğim ortalama 20% lerdeydı ki buna rahatlıkla köpek öldüren yokuşları da diyebiliriz. Bu yokuşlarda batonlarımın üzerinde iki elle yığılıp 15-20ye kadar sayıp beklediğim ardından ilerlediğim anlar çok oldu. Hatta çantayı çıkarıp hurma, jel ve suyla takviye yapıp dinlenmeler dahi yaptım. Tabi ki en fazla 2-3 dakika o kadar. Bu kısımda 31. ve 32. kmlerde pace’m sırasıyla  30.52 ve 27.06, bu bölümde muhtemelen ölüyorum ama son anda ekstra bir can almışım anlaşılan.



Sanki Bu İş Olacak!
 16.21’de çıkmayı planladığım Vallorcine kontrol noktasından 16.33’de ayrılıyorum. Buradan sonra tek başımayım, artık Meltem, Dilem ya da Alperen’le yarışın sonuna kadar karşılaşmıyorum. Geriye yaklaşık 24km mesafe, 900 mt tırmanış ve 1.100mt de iniş var bunlar için de 6 saatim var.



Bir sonraki hedef Argentiere; 17.46’da orda olmak. Hedefe yakın bir şekilde, 250mt lik tırmanış ve 100 mt’lik inişle saat 18.13’te Argentiere’ye vardım. Bu yolda ilk kez 2km’lik sadece düz bir yolu  koştum. Burada hava biraz esmeye başlayınca içliğimi giydim ve yarış sonuna kadar da çıkarmadım.  
Koşarken yolda hoş süprizlerle de karşılaşıyordum.









LaFlegere ulaşmam gereken yeni hedefimdi, toplamda 600mt tırmanış vardı ve Bois de la Trappe’den de geçmem gerekecekti. Enerjimi kaybettiğim zamanlarda #BeastModu bana yardımcı oldu.



Tepelerde, sislerin içinde teleferiklerin altındaki kontrol noktasını Bais de la Trappe zannederken öğrendim ki aslında Trappe’de bir cp yokmuş ve ben LaFlegere’deymişim. Burada sıcak çorba ikramı vardı, kaçırmadım. Başka güzel bir süpriz ise finishe kadar nerdeyse sadece iniş vardı; 918 mt iniş 7.8km’de, eğim 10% üzerindeydi. Bu iş olacaktı sanki. Cp’den ayrılıp 500mt ilerledikten sonra kafa lambamı, eldiven ve şapkamı da takıp kararan günün akşamına ormana daldım. Burda Sezgin Bey’in söyledikleri aklıma geldi “Chamonix’e doğru yokuş aşağı koşma ve yürü” sizce ben onu dinledim mi? Ormanda, ağaçların içinde, yokuş aşağı patikada ağaç kökleri büyük tehlikeydi. Decathlon’dan aldığım kafa lambası ve gece koşularımdaki tecrübem epey işe yaradı ve batonlarımı da kullanarak 8-9 pace’lerle aşağıya iniyordum.

Chamonix’te düzlüğe şehir içine yaklaşınca 3km kaldığını ve ardından 2km’yi müjdeleyen 2 abiye aşkımı ilan edip keyifle devam ettim. Şehir içine girdikten sonra alkışlayanların da verdği enerjiyle finish çizgisine doğru koşmayı sürdürdüm. Finish’e 500mt kala üst geçitten niye geçtiğimi sorgulayarak devam ettim. Duygu dolu anlar gelmişti, hayalim gerçek oluyordu, yırtık menisküse rağmen yarış bitiyordu, ama ağlamayacaktım.



 Tüm bu acıların karşılığında ne mi aldım, işte bu yeleği:





Yarış Planım ve altında da gerçekleşen.




Yarışı toplamda 12saat 28 dakikada bitime planım vardı, 12 saat 50 dakikada bitirdim.

Beslenmeyi nasıl yaptım?
Yarıştan önceki 3-4  gün boyunca ne bulursam yedim, bol bol karbonhidratlı besinleri de unutmadım tabi ki. Yarıştan önceki gün kendi ellerimle yaptığım makarnamızı yedik, ufak bir bira ile karbonhidrat yüklememi tamamladım.


30 Ağustos yarış sabahı saat 04:30 da kalktım ve peynir, reçel ve bir dilim ekmekli kahvaltımı yapıp yola çıktım. Çantada yarış başlamadan yemek için bir de muz vardı, onu yağmurluğumuzu çıkarırken Alperen’le paylaşacaktım. Yarış çantamda neler mi vardı? Her 10k da bir jel ve 1k sonra da tuz tableti alacaktım. Yanımda 6 tane hurma, protein, enerji barları, koska tahin-pekmez tüpleri de vardı. Ayrıca bir gece önce kendi izotoniğimi de hazırlamıştım; soda, tuz, şeker, limon. Bu içeceğimi de 250ml'lik iki suluğa doldurmuştum. 


Enerji jel ve tuz tabletlerini plana göre tükettim ayrıca enerjim düştüğü anlarda yani yokuşlarda; özellikle yaklaşık +20% eğimli Catogne yolunda hurmalarım dinlenirken bana epey enerji ve direnç verdi. Kontrol noktalarındaki ikramlar çok zengindi, meyveler; küçük dilimlenmiş karpuz, peynir, limon, çikolata, kola, su ne isterseniz vardı. Olabildiğince hızlı yiyip bolca kola içip pit stoplarımı kısa tutmaya çalıştım.

Sakat Dizle Niye Koşulur ki!
Bekli de yeri geldi ama aklı başında hiç bir koşucunun yapmaması gerekenleri başından itibaren bu yarışta yaptım; en önemlisi ve en aptalcası yırtık menisküsle bu yarışa başlamak desem; nasıl? 2 doktor kesinlikle ameliyat demiş ama ben hala koşmanın yollarını ararken 3.bir görüş için kendisi de UTMB koşacak olan Sezgin Şarban Hoca’ya danıştım. Çünkü biliyordum ki ultra koşanın halinden ultarcı anlar ama o da beni anlamamış ve ameliyat olmam gerektiğini bir çırpıda söyleyivermişti. Ameliyat olsam yarışa yetişememe ihtimalim olduğu için bu öneriyi kabul etmemiştim, ama kulaklarımda “eğer dizin Alpler’de kilitlenirse ne yapacaksın” sözleri  tüm yarış boyunca çınlayıp durmuştu.
Yarışa başlarken bir kas gevşetici ve ağrı kesici almıştım. 12saat 41 dakika süren tüm yarış boyunca 5 ağrı kesici ve 3 kas gevşetici almıştım + Meltem’in verdiği 2 adet dil altı ağrı kesici. Yarış boyunca özellikle yokuş aşağı inerken dizimin sıkıntısını çektim. Tepeleri çıkmışım artık yokuş aşağı koşmak istiyorum ama maalesef gidemiyorum çünkü tüm yarışta yokuş aşağı 40.000 adım attıysam 40.000 kere dizim ağrıdı.
Yarışı bitirdim ama buruk bitirdim çünkü aslında istediğim gibi koşamamış ( yanlış anlaşılmasın plana uygun koştum ama sakat olmasaydım keyfini alabilirdim) ve tüm yarış boyunca acı çekmiştim.

Yarış Kitleri Teslim Alımı.

Bu kadar büyük organizasyonda bu kadar sorunsuz kit dağıtımı nasıl mı olur, yaşamalısınız. Önce kit alımı için saat aralığı seçmeniz gerekli ben saat 10:00-12:00 arasını seçmiştim. Bir gece önceden tüm zorunlu malzemeleri çantama yerleştirmiştim. saat 11:00 gibi spor salonunda kiti teslim almaya gittim. Gönüllü ordusu sizi her bir adımda yönlendiriyor ve güler yüzle tüm işlemleri tıkır tıkır hallediyorlardı.








Nerde kaldık, ulaşımı nasıl sağladık?

THY ile Atatürk'ten direkt Cenevre'ye 28 Ağustos Salı sabahı sabah 08:10 uçağı ile uctuk, dönüş uçağı da yine Pazar akşamı Cenevre'den Atatürk'e idi. Cenevre'den otobüslerle Chamonix'e transferlerimizi yaptık.


Airbnb'den Ocak ayında bir ev kiralamıştım, merkeze 1km yürüme mesafesindeydi. 2 odalı; 1 odası çift kişilik yatak diğer odasında ise ranza vardı ve 2 kişi kalabiliyordu.

Odamdan Mont Blanc manzarası.


Biz Alperen Çetin  ve Fatih Kocaman ile 3 kişiydik. Alperen'le OCC koşuyorduk, Fatih ise CCC koşacaktı. Fatih'in yarışı Cuma sabahıydı bu nedenle Perşembe gecesi iyi uyuması için ona çift kişilik odayı verecektik. Salı ve Çarşamba akşamı için ise Alperen'le kura çektik ve salı gecesi çift yataklı oda benim oldu. Diğer günlerde de bu odada kaldim, ben ise karşılığında kuzucuklarıma makarna,  pizza pişirerek ve daha fazla bulaşık yıkayarak yardımcı oldum. Sadece ilk geldiğimiz akşam dışarda yedik diğer günlerde ise marketten alışveriş yapıp evde karnımızı doyurduk. Bu arada Fatih ve Alperen'in İstanbul'dan taşıdıkları 1'er kalıp beyaz peynir de epey işimize yaradı.

 Çöplerimizi evden 400 metre uzaklıktaki çöp merkezine götürüp bulaşık eldivenlerimizle bir güzel ayrıştırmıştık. Gece çöpleri ayrıştırıken de eğlendik.



Chamonix
Şehir bir kış sporları şehri aslında. Tüm geliri turistlerden sağlıyorlar. Kış aylarında Kasım sonundan Nisan başına kadar kalacak yer bulmak için aylar öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekli. Bahar ve yaz aylarında ise koşu, bisiklet yarışları gibi aktivitelerle şehri hareketli tutmaya çalışıyorlar. Özellikle merkezin uzağındaki evlerin her birinin kendine özgü bir yapısı var; ve her biri bir diğerinden daha güzel. Alplerden gelen suyla deli dolu akan bir nehir merkezden geçiyor şehri güzelliğine güzellik katıyor.


Her ev ayrı güzellikte.


Şehir meydanındaki dev ekranlardan biri.






       



UTMB finisherları beklerken keyif de mi yapmayalım?


Kilosu 62Euro olan peynir de varmış.


Ozgur Tetik Hoca ve eşi de oradaydı.


Chamonix il sınırı :)


Furkan arkadaşımızı CCC bitişinde karşıladık.



Comments

  1. Tebrikler Özcan.
    Ayrıca rapor için de teşekkürler.
    Çok beğendim. (İltifat etmiyorum.)
    Selamlar.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok teşekkürler yorumun için, keyfim yerine geldi :)

      Delete
  2. Çok güzel yazmışsın, sanki gidip koşmuş gibi oldum, çok da özendim. Nicelerine diyelim efendim, ama tabii ağrısız ve keyifli olanından :)

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog

Bir Mozart Ultra Hikayesi

Bir Iznik Ultra 90k -2019 Macerası